4/4b4bOSCbkvm8-wHKv-pT-FMIO_Hvir9AbDuJcYUrqrg 4/XQEFe_EXrWndOR6KQZ1y_PSpeDYqX4n7KduIsfivmTM <

Eki 28

CUMHURİYET BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN

Değerli arkadaşlar,

BENiM EN BÜYÜK ESERİM CUMHURİYETTİR, diyen ve demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti olan TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ kurup, bizlere emanet eden yüce önderimiz MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’e de bir kez daha sevgi, saygı ve şükranlarımızı sunuyoruz.

56 tane İslam ülkesi içinde tek olan LAİK CUMHURİYETİMİZE ve ULUSAL BİRLİKTELİĞİMİZE göz diken ve de güzel ülkemizi bölme isteğini yüzyıllardır devam ettiren  uluslararası emperyalizme, Kominizme, Faşizme, Kapitalizme, ve onların eseri olan teröre lanet olsun.

Dünyada eşi benzeri olmayan Dahi, Atatürk’ü Afrika’da, Asya’da ve Latin Amerika’da ulusal diriliş ve Vatan için millet için yokluk ve imkansızlıklar içinde bile dünyaya kafa tutmaya örnek alarak Anlatılıyor ve hatta Çin’de nice zamandır derslerde Atatürk’ümüzün işleniyor olmasına karşın son yıllardaki müfredatlardan Atatürkün çıkarılma  Milli günleri ve değerleri unutturma gayretleri her birimizi derinden yaralıyor.

29 Ekim 1936

Yıllardır planlı olarak sinsice ve sessiz sedasız yürütülen bu kampanya Atatürk’ümüze bağlı olan her kuşaktan yurttaşlarımızda Kuvayı Milliye ruhunu yeniden canlandırdı buna  inanıyoruz.

Tıpkı bu güne kadar başımıza gelecek her durumu Nutukta, Söylevlerde ve Gençliğe hitabede “Dahili ve harici Bedbahtlar” ” Memleket Dahilinde iktidarı elinde bulunduranlar”  sözleriyle açıkça öngören Atatürkümüzün bir başka ifadesinde “BENİM NACİZ VÜCUDUM ELBET BİR GÜN TOPRAK OLACAKTIR, AMA TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLELEBET PAİDAR KALACAKTIR”  şeklinde ifade edildiği gibi Atatürk’ ün ölen sadece bedenidir. onu öldürmeye yoketmeye unutturmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Onun ruhu ve ilkeleri de onun en büyük eseri TÜRKİYE CUMHURİYETİYLE BİRKİKTE sonsuza kadar yaşayacaktır

Bu vesile ve düşüncelerle ömrümüzün yettiği sürece biz ve bizden sonra gelecek nesillerin sonsuza dek kutlayacağına hiç şüphemizin olmadığı CUMHURİYET BAYRAMINIZI bütün içtenliğimizle kutluyor saygılar sunuyoruz.

 

Eki 17

Türkiye’de solun beyni bir DENEMELİ ye emanet. Denemenin UĞURLARI bitmez.

Türk solunun beyni olarak nitelendirilen ve geçtiğimiz günlerde beyninde meydana gelen bir pıhtı nedeniyle yoğun bakıma kaldırılan CHP eski genel başkanlarından, Antalya Milletvekili Deniz BAYKAL’ ı yaşatmaya yönelik önemli girişimleri Prof. Dr. Uğur Türe gerçekleştirdi. .Cumhurbaşkanlığı Özel uçağı ile Ankaraya getirilen  ve Cumhurbaşkanının da özel doktoru olduğu bilinen Uğur Türe İSTANBUL YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ  Beyin ve Sinir Cerrahisi / Epilepsi Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı  Dünyaca meşhur Beyin Cerrahımız Prof. Dr. Uğur Türe ‘nin 1980 Mezunu bir DENEMELİ olduğunu biliyor musunuz. Denemenin Uğur MUMCU su gibi dünyanın tanıdığı bir diğer uğuru Uğur TÜREyi birazcık tanımak istermisiniz.?

Uğur Türe kimdir?

1963 yılında Ordu’nun Fatsa ilçesinde doğdu. 1980 yılında Ankara, Bahçelievler Deneme Lisesini bitirdi. 1987 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp fakültesinden mezun olduktan sonra….

Bu girişin kalanını oku »

Ağu 30

30 Ağustos Zafer Bayramınız Kutlu Olsun.

Atatürk ile büyüyen bir çocuksanız, masallardaki kahramanlara ihtiyaç duymazsınız’.. Mustafa Kemal Atatürk’ü gerçekten anlıyorsanız başka “izm” lere ihtiyaç duymazsınız. Onun gibi bir kurtarıcıyı tanımışsanız başka kurtarıcı aramazsınız. O kurtarıcı kuvveti için gerekli kudret damarlarında dolaşıyor olmalıdır.
30 Ağustos Zafer Bayram’ımız kutlu olsun 🇹🇷”

Ağu 26

Şampiyon Denemeli yeni Şampiyonlar Yetiştirdi.

TARİHİMİZDE İLK DEFA KATILDIĞIMIZ U20 KADINLAR BASKETBOL AVRUPA ŞAMPİYONASINDA İŞİTME ENGELLİ KADIN BASKETBOL MİLLİ TAKIMIMIZ AVRUPA ŞAMPİYONU OLDU.

Bu takımın Koçu Deneme lisesi mezunu Deneme lisesinin efsane kız basketbol takımı kaptanı arkadaşımız Gülseren Işıldak Yarga şahsında şampiyon takımızı kutluyoruz.

Tem 18

EĞİTİMDE BAŞARILI OLMAK

 

DENEME 1962 MEZUNLARI

Öğrenciler öğrenim hayatları boyunca derslerinde başarılı olmayı ve birçok konuda en iyisi olmak için çaba gösterirler. Her ne kadar eğitim hayatı başlarken başarılı olmayı herkes istese de bunu net olarak başaracak çok az kişi bulunmaktadır. Çünkü eğitim sürecinde birçok kişi başarıya ulaşmak için ne yapacağını bilmez ve yanlış şekilde çalışarak mutlak başarıya ulaşamazlar. Aslında başarıya ulaşmak ve eğitiminiz süresince çok iyi notlar alabilmek mümkündür. Uzmanlar derslerde başarılı olmak isteyen kişilerin uyması gereken 5 altın kuralı açıkladı. Öğrenciyi başarıya götüren 5 altın kural;

 

1) Başarıya ulaşmanın birinci kısmı hedef belirlemektir. Hedefi olmayan kimseler mutlak başarıya ulaşamazlar. Başarı sonucunda hedefine ulaştığın zaman hissettiğin bir duygudur.

2) Öğrenci her zaman planlı bir şekilde hareket etmelidir. Günlük çalışmalı ve çalışmalarını programlı bir şekilde gerçekleştirmelidir. Bu sayede bilgiyi kalıcı olarak beynine kazıyabilir ve temelinin çok sağlam olmasını sağlar.

3) Öğrenci sadece sınav zamanları derslerini tekrar etmemelidir. Kişinin başarılı olması için tekrarların günlük yapılması gerekmektedir. Tekrar yapma işlemlerini okuldan geldikten sonra not alarak veya kendi kendine ders anlatarak yapabilirler.

4) Kişi ders saatlerine her zaman hazırlıklı olmalıdır. Daha öncede işleyeceği konu hakkında araştırma yapmalı ve bu araştırmalarına ek olarak öğretmen tarafından anlatılan konuları iyice öğrenmelidir.

5) Öğrenci sınav zamanları kaygılanmamalı ve özgüvenini yüksek tutmalıdır. Sınavlara düzenli olarak çalışmalı ve her zaman sınavlara hazır olarak girmelidir.

Haz 20

ÖNEMLİ OLAN EĞİTİM Mİ YOKSA ÖĞRETİM Mİ

Günlük hayatta eğitim ve öğretim kavramı birbirine karıştırılır , kimi zaman eğitim yerine öğretim kimi zaman da öğretim yerine eğitim kavramını kullanırız.Her ne kadar  bu kavramları bir birine karıştırsak da biri diğerinin yerini tutmaz.Kavramları gerek konuşmalarımızda, gerek yazılarımızda yerli yerinde kullanırsak meramımızı iyi anlatır ya da anlatılanları doğru bir şekilde anlarız.

Eğitim kavramı  pek çok eğitim bilimci tarafından tanımlanmıştır.Ancak eğitim bilimlerinde en çok kabul gören eğitim tanımı Prof.Dr.Selahattin ERTÜRK  tarafından yapılmıştır.Ertürk’e göre eğitim; bireyin yaşamında  kendi yaşantısı yoluyla kalıcı olarak istendik davranış değişikliği meydana getirebilme süreci olarak tanımlamıştır.

Öğretim ise belli bir konunun belli bir zaman diliminde bireylere kazandırılması için yapılan çalışmalar olarak tanımlanmaktadır.Durum böyle olunca bu iki kavramı bir birinin  yerine kullanamayız.Eğitim genel olarak öğretimi de kapsamaktadır.

Öğrencilerimizi  geleceğe hazırlamak için hep birlikte çok çalışıyoruz.Devlet yada özel eğitim kurumları bu ülkenin insanlarına kaliteli bir eğitim vermek için çaba göstermektedirler.Ama herkes kapasitesi oranında bu işi yerine getirmektedir.Ders programları, öğretim programlarını, onların bütünleşmesi ile de eğitim programları meydana getirmektedir.Eğitim sistemlerinde hiçbir faaliyet amaçsız yapılamamalıdır.Bundan dolayı öğretmenler kendilerini yeni oluşan eğitsel durumlara çabuk adapte etmeli, öğrencilerde  öğrenmeye yönelik  merak duygusunu devamlı canlı tutmalıdırlar.Anlattığımız bu durum hemen hemen her eğitimcinin  günlük eğitim faaliyetlerinde yerine getirdikleri çabalardır.

Ancak son günler de  okullarda eğitim den çok öğretime odaklanır olduk.Kitle basın araçlarının eğitim istatistiklerini farklı boyutlarda gündeme getirmeleri, bu istatistikler üzerinden eğitimcilere yönelik haksız ve mesnetsiz eleştiriler, eğitim çalışanlarını doğal olarak eğitimden uzaklaştırarak öğretime daha fazla önem vermelerine  yol açmıştır.Bu durumda okul çalışanlarında  kendini “ben sadece konuyu öğretirim başka bir işe karışmam” mantığının gelişmesine neden olmuştur.O zaman sormak gerekir istatistiki eğitsel veriler eğitimden çok mu önemli.Kendini ifade edemeyen, sorgulamayan ,araştırmayan, başkalarının hakkına saygı göstermeyen, kendi çıkarını toplumsal çıkardan daha fazla önemseyen bireyleri hep birlikte biz yetiştirdik. O zaman hiç kimsenin şikayet etmeye hakkı yok.Öğrencilerin  okul içinde ve dışında sergiledikleri davranışlar farklılaşmaktadır.Bu da her geçen gün sorun haline gelmektedir.

Hepimiz gençlerin olumsuz davranışlarını gördükçe üzülüyoruz.Bu gençleri biz mi bu hale getirdik diye kendi kendimize kızıyoruz.Kişisel gelişim uzmanları gençlerin sorunlarına yönelik olarak hazırladıkları kitaplarını bir reçete gibi sunarlar.Onlar fikirlerini güzel pazarlayarak paraya dönüştürürler.Bir konferansa gideriz.Adam bir şeyler anlatır.Anlatırken de bizim bam telimize dokunur.Çıkarken bir de dinlediğimiz adamın  kitabını alırız.Adam doğru söylüyor bundan sonra ben de hayatımda bunu uygulayacağım deriz.Bir kaç gün uygularız.Sonra eskiye döneriz. Halbuki bir kişide bir davranışın oluşma süresi yirmi bir gündür. Yani bu süreç sabır  ve azim ister.Bu yüzden hayatta başarılı olanlar sabırlı ve azimli insanlardır.

Gün geçtikçe gençlerin sorunları artarak yumak haline gelmekte, çözümü zorlaşmaktadır.Okulda öğretmenlerin , evde anne , babaların çabası gençlerin sağlıklı bir şekilde yetiştirilmesine yetmemektedir.Çünkü hayatın bir de sokak boyutu vardır.Sağlıklı bir şekilde düşünemeyen gençlerin kötü niyetli insanların tuzağına düştüğü sokak gerçeği vardır.

 

 

Eski yazılar «

» Yeni yazılar

Daha fazla madde getir